13.09.2013 tarihli sol'da yayınlanmıştır.
Katar 2022 Tartışmaları Devam Ediyor
Bu satırlarda evsahipliği Katar’a
verilen 2022 Dünya Kupası etrafındaki tartışmalara daha önce değinmiştim. Tekrara
düşmemeye çalışarak, sporseverlerin bazen gözlerinde çok büyüttüğü uluslararası
spor kuruluşlarının halini de gözler önüne seren, bu konudaki gelişmeleri
aktarmak istiyorum. FIFA Başkanı Sepp Blatter, organizasyonun çöl ikliminin
geçerli olduğu ülkede yaz aylarında oynanmasının doğru olmayacağı savını ileri
sürmüş, “3 yıl önce bu kararı verirken aklınız neredeydi” sorularıyla karşılaşmış,
yanıt olarak İsrail, Ürdün ve Filistin ziyaretlerinden sonra bölgenin ne kadar
sıcak olduğunu yeni fark ettiğini söyleyince de, haliyle alay konusu olmuştu.
Blatter, artık bu kupanın kış aylarında yapılması için elinden geleni
yapacağını da eklemişti.
NY Times yazarı Rob Hughes’a ve
başkalarına göre, Katar seçiminin arkasındaki isimlerden birisi, aynı zamanda
UEFA başkanı olan Michel Platini. Adaylık sürecinde ABD’nin teklifini
desteklediği söylenen Blatter’in başlattığı takvim değişikliği tartışmasının
önündeki en büyük handikap, haziran-temmuz ayları dışındaki hemen her seçeneğin
başta Avrupalı devlerin futbol sezonuyla çakışması. Faal sporculuk döneminde,
oynamak için neden İngiltere yerine İtalya’yı tercih ettiği sorusunu, “Çünkü
Noel zamanı futbol oynamak istemiyorum” diye yanıtlayarak İngiltere liglerinin
yoğun takvimini doğru bulmayan Platini, bugün de, bütün dünyanın 150 yıldır
İngilizlerin takvimine uyduğunu, bir seferliğine de İngiltere’nin uyum sağlaması
gerektiğini savunuyor. Ne var ki, turnuvanın mevsiminin değiştirilmesinin
önündeki tek engel, küresel futbol sezonunun sekteye uğraması değil. Tarih
değişikliğine karar verilmesi halinde, bazı uzmanlar, adaylık sürecinin yeniden
başlaması gerekeceği yorumunda bulunuyorlar. Blatter’in bu kaotik durumdan
çıkmak üzere 3 Ekimde toplanacak olan icra komitesine bir öneride bulunması
bekleniyor.
Video, Katar ve Dubai (BAE)deki göçmen işçilerin çalışma ve yaşama koşulları hakkında. "Kafala" sistemi de anlatılıyor.
Kupanın körfez ülkesinde
düzenlenecek olması, iklim-mevsim başlığı kadar popüler olmasa da daha önemli
tartışmaları beraberinde getirdi. France Football’un ödüllü yazarı Philippe
Auclair’in makalesinde yer verdiği üzere, geçtiğimiz nisan ayında küresel
sendikal konfederasyon olarak nitelendirilebilecek olan ITUC, Katar’ın çalışan
nüfusunun %90’ından fazlasını oluşturan göçmen işçilerin koşullarını ”modern
zamanlarda kölelik” olarak nitenlendirerek, gerekli reformları
gerçekleştirmemeleri halinde organizasyonun bu ülkeden geri alınmasını FIFA’dan
talep etti. Mutlak monarşiyle yönetilen ve petrol zengini olan ülkede, diğer
körfez ülkelerinde de uygulanan bir kefalet sistemi bulunuyor. Buna göre,
Hindistan, Nepal, Filipinler gibi Asya ülkelerinden gelen göçmen işçilerin vize
ve yasal statülerinde, işverenleri sorumlu tutuluyor. Pratikte çoğu zaman
işçilerin pasaportlarına el konulması anlamına gelen bu sistem ve Katar’daki
çıkış vizesi prosedürünün, işçinin ülke dışına çıkışını işverenin onayına tabi
tutması, insan hakları sözleşmelerinin birçok maddesinin ihlali anlamına
geliyor. Bu işçilerin çoğunun haftanın 6 günü, 10 saatlik mesailerle, ücretli
yıllık izin gibi haklardan yoksun olarak çalıştırıldığını ve çöl sıcağında
klimasız ortamlarda yaşamak durumunda kaldıklarından, uyku esnasında can
kayıplarının da yaşandığını belirtelim. Yine Auclair’in aktarımıyla, Katar’ın evsahipliğine
hak kazanmasından sonra, işçi haklarını geliştirecek bir yasa tasarısı üzerinde
çalıştığını ve bunu FIFA ve uluslararası insan hakları örgütlerine sunduğunu
öğreniyoruz. Ancak ITUC’un konuyu kısa bir süre önce gündeme getirmesi, bu
konuda iyileşme olmadığını gösteriyor.
Daha da az tartışılan bir konu
da, her kültürden, etnik kimlik ve inançtan insanın akın edeceği ve eğlenmek
isteyeceği turnuvada, islami kurallara dayanan hukuk sisteminin ne kadar
esneyebileceği. Biraz daha açmak gerekirse, Katar’da yabancılara içki satışı,
çoğunlukla pahalı restoranlarda yapılıyor; ancak, örnek olsun, binlerce ingiliz
taraftarın bira içmek için kendilerini bu restoranlarla sınırlamayacağını
öngörmek zor değil. Katarlılar bu meseleyi halletmek adına, İstanbul’daki UEFA
final maçı organizasyonlarından aşina olduğumuz, fanzone’larda içkiye izin
verebileceklerini söylüyorlar. Yine de yeterli olacağını söylemek güç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder