26.07.2013 tarihli soL'da yayınlanmıştır.
Blatter’i Bu Güzel
Havalar Mahvetti.
Sepp Blatter, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamayla,
2022 yılında Katar’ın evsahipliğine verilen Dünya Kupası’nın kış aylarında
düzenlenmesi için mücadele edeceğini söyledi. Yaz aylarının çok sıcak geçtiği
bu ülkede, sporcuların en iyi performanslarını ancak kış mevsiminde
gösterebileceklerini de sözlerine ekledi.
Bu cümleleri sarf eden bir spor yazarı ya da sade bir dünya yurttaşı değil, kendisi FIFA Başkanı.
Bir başka deyişle, dört yılda bir kendi adını taşıyan kupayı, Kuzey
Yarımküre’nin yaz mevsiminde düzenleyecek olan evsahibi ülkeyi belirleyen
kurumun başkanı. Haliyle röportajı yapan muhabir, peki sayın başkan, 2010
yılında bu organizasyonu Katar’a verirken bu durumun farkında değil miydiniz,
diye soruyor. Yanıt mantık sınırlarını zorluyor: “Öncelikle bu tarihe daha çok
var... Ben bu düşüncemi, Ürdün, Filistin ve İsrail ziyaretlerim sonrasında dile
getiriyorum. Bu ülkelerde havanın ne kadar sıcak olduğunu gördüm, kaldı ki
Katar, bu ülkelerden daha da sıcak oluyor yazın... Stadyumları soğutabilirsiniz
ancak bütün bir ülkeyi soğutamazsınız...” Şarlatanlık derecesinde saçma bir
yanıt da olsa, dikkate alıp yanıta yanıt vermeye çalışalım. Diyelim ki Blatter,
bazı ülkelerin başbakanları gibi kitap ya da gazete okumayı sevmeyen, genel
kültürden pek nasibini almamış birisi olsun; Katar’ın adaylık başvurusunun
değerlendirildiği ve kendi çalışanları tarafında yazılan raporu da mı okumamış?
Internetten kolayca edinilebilecek bu raporun 8. sayfasında, ülkenin çöl
iklimine sahip olduğu, turnuva dönemi olan Haziran ayı boyunca akşam
sıcaklıklarının dahi 31 santigrat derecenin altına düşmediği belirtiliyor.
Kafanız karışmasın, birkaç ay önce "kupa haziran-temmuz'da yapılmak zorunda" diyordu.
FIFA İcra Komitesi üyelerinden Theo Zwanziger,
organizasyonun Katar’a verilmesinin en başından beri hatalı bir karar olduğunu
ve Blatter’in bu U dönüşünün arkasında, Komitenin çoğunluğunun, 2010 yılında
işletilen adaylık sürecinin adil olmadığına inanmasının yattığını savunuyor. Katar,
nüfusu 2 milyonun altında olan ve futbolla tek ilişkisi, geçkin şöhretlerin
emeklilik ikramiyelerini şişirmelerini sağlayan yüksek ücretlerle transfer
edilmesi olan bir ülke. Bu nitelikler de bir evsahibi ülkede arancak türden
olmadığından, 3 yıl önce karar açıklandığında haklı şüpheler dile getirilmiş,
sonrasında çeşitli rüşvet iddiaları ve bunlardan kaynaklanan soruşturmalarla bu
şüpheler ayyuka çıkmıştı. Hatta işler, Katarlı İcra Komitesi Üyesi Muhammed Bin
Hammam’a, rüşvet suçlamalarıyla FIFA tarafından ömür boyu men cezası verilmesine
kadar varmıştı. Yazar James Dorsey, Katar’ın adaylık süreciyle Bin Hammam’ın
bir ilgisi olmadığı konusunda ısrar ettiğini ve bunun FIFA nezdinde şimdilik
kabul gördüğünü yazıyor. Dorsey ayrıca, Katar’ın adaylık sürecinde, İcra
Komitesi üyelerinin ülkelerinde futbol tesislerine fon sağlamak ve hazırlık
maçlarının masraflarını karşılamak gibi, yasal olan ancak meşruluğu hayli
tartışmalı faaliyetler de yürütmüş bulunduğunu hatırlatıyor.
Blatter ya da başka yetkililer, henüz 2022 Kupasının
evsahibinin değiştirilmesi sinyalini verecek ifadeler kullanmıyorlar. Ancak
turnuvayı Kış aylarına almak önerisinin de, Katar turnuvasının akıbeti
konusundaki soru işaretlerini tekrar ortaya çıkardığını söylemek gerek.
Blatter, bir seneliğine takvimimizi değiştireceğiz dese de, bu o kadar kolay
değil. Avrupa’nın büyük takımları zaten oyuncularının 1 ayı aşan bir süre
boyunca takımdan uzaklaşmalarından ve sakatlanma risklerinin artmasından
şikayetçiyken, kupanın tam da futbol sezonunun ortasındaki 3-4 haftalık boşluğa
sıkıştırılmasına sessiz kalmayacaklardır. Bunun yanısıra, Okyanusya’dan Güney
Amerika’ya kadar bütün konfederasyonların eleme takvimi de değişmek durumunda
kalacak. Bu öneri şimdilik pek de ciddiye alınmışa benzemiyor; Guardian ve
Foreign Policy gibi ağırbaşlı medya kuruluşları tarafından popüler dizi Game Of
Thrones’la özdeşleşen “Winter is Coming” (Kış Geliyor) nidalarıyla karşılandı.
Şairin dediği gibi, Blatter’i bu güzel havalar mahvetti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder