*Bu yazı, 02.11.2012 tarihli Sol Gazetesi'nde yayınlanmıştır. İnternetten bulduğum bu güzel fotoğraf için, uçan yurttaşımıza ve bu kareyi yakalayan arkadaşına teşekkür ederim.
Maratonun Güz Mevsimi
İnsan
dayanıklılığının simgesi, atletizmin ve olimpiyatların sembol branşı Maratonun
sonbahar sezonu, Kıta Avrupasını etki altında bırakan “zamansız” soğuklardan
etkilense de, takvimine uygun bir biçimde devam ediyor. Geçtiğimiz Pazar günü
Frankfurt’ta koşulan ve Uluslararası Atletizm Kuruluşları Federasyonu (IAAF)
altın etiketine sahip yarış, hava sıcaklığının 3 oC’yi ancak
bulabildiği koşullarda gerçekleşti. Erkekler dünya rekortmeni olan Kenyalı
Patrick Makau 34.km’de, Ethiyopyalı Deressa Chimsa’nın 50 metre gerisine
düşmesine rağmen, son 3 kilometreye girilirken tekrar ele aldığı liderliği bir daha
bırakmadı; derece: 2:06:08. Kadınlar yarışını ise, 10 km.den daha uzun erimli
ilk yarışını koşan Ethiyopyalı Meselech Melkamu kazandı.
2012 Olimpiyat
oyunlarının ertesine denk gelen bu yarışların, yeni bir dünya rekoruna sahne
olması beklenmiyor. Gerçekten de, bir maratoncunun bir yarıştan sonra, yeni bir
yarışa fiziksel olarak hazırlanması için haftalar hatta aylar gerekebiliyor.
Buna rağmen, bu haftasonu koşulacak New York ve 11 Kasım Pazar Günü koşulacak
İstanbul Avrasya Maratonlarına gelene kadar, heyecanlı yarışlar da olmadı
değil. Son eylül sabahı düzenlenen Berlin Maratonu’nu erkekler yarışında, ilk
iki sıradaki atletin finiş çizgisini omuz omuza geçişine tanık olduk. İki
Kenyalıdan Mutai’nin, 1 saniyelik bir farkla Kimbetto’yu geride bıraktığı
yarışın yüksek temposu, son birkaç kilometrede de devam etseydi, Mutai, Boston’daki
derecesiyle kıramadığı Dünya Rekorunu pekâla, düz pistiyle rekorlara ev
sahipliği yapmakla ünlenmiş olan Berlin’de kırabilirdi (Mutai, 2011 Boston’da
şu ana kadar koşulan en hızlı maratonu koşmuş olsa da, bu derecesi, bu parkur
IAAF rekor kriterlerini karşılamadığı için, rekor olarak tescil edilmedi).
Avrasya Maratonu Bu Yıl “Altın” Etiketli
İstanbul’da
34. gerçekleştirilecek olan Avrasya Maratonu, bu yıl IAAF’in “Altın” etiketli
yarışlar kategorisine dahil edildi. Bu terfi, bu yıl İstanbul’da Maraton
dünyasının “elit” tabiriyle anılan atletlerinin izlenebilmesi anlamına geliyor.
Bir atletin elit kategorisine girebilmesi için, sözkonusu yarıştan 36 ay
öncesine uzanan bir zaman dilimi içerisinde, IAAF tarafından belirlenen derece
barajından daha hızlı bir yarış koşması, ya da son dünya şampiyonası ya da
olimpiyat oyunlarında ilk 20 içerisinde yer almış olması gerekiyor. Güncel
barajının erkeklerde 2:10:30 ve kadınlarda 2:28 olduğu düşünülürse, bu yıl
erkeklerde 2:10’un altında bir derecenin geleceğini ve böylece parkur rekorunun
kırılacağını öngörebiliriz (Kadınlarda ise, 2:28’in altında dereceler zaten
elde edildi İstanbul’da). Peki dünya rekoru gelir mi? Parkur, yeditepeli şehrin
inişleri ve çıkışlarıyla bezeli; mevsimin yağışlara gebe olduğu da malum. Bu
şartlar da bir dünya rekoru için dostane bir atmosfer yaratmıyor.
Ahalinin Maratonu
Halk Yürüyüşü (8km.)
bu yıl da Altunizade Köprüsü’nden başlayacak ve köprü geçildikten sonra,
İnönü’de son bulacak. Geçtiğimiz yıllardan akıllarda kalan bazı görüntüler: Keyfine
düşkün katılımcıların, kalabalığın etkisiyle sallanan köprünün üzerinde piknik
yapmaları, engelli yurttaşlar, öğrenciler, termik santral karşıtlarının
taleplerini dile getirmeleri, Çorumlu işadamlarının davul-zurna eşliğinde
yürümeleri (sonuncusu için ekşisözlük’ten afrozist’e
teşekkürler). Katılımcı sayısı bu yıl 80 bin ile sınırlanan yürüyüş, İstanbul’un
kayda değer sosyal etkinliklerinden birisi olarak ilgi görmeyi hak ediyor.
Sinan Odabaşı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder