10 Kasım 2012 Cumartesi

Rangers’ın Çöküşünün Ardından İskoç Futbolunda Son Gelişmeler



*Bu yazı, 09.11.2012 tarihli Sol Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Rangers’ın Çöküşünün Ardından İskoç Futbolunda Son Gelişmeler
Futbol işlerinde bağımsız, dışişlerinde Birleşik Krallık’a bağımlı- ki bağımsızlıklarını kazanma yoluna artık resmen de girmiş bulunuyorlar- olan İskoçların, güneydeki komşularının sahip olduğu ihtişamda bir ligleri olmasa da, en az onlar kadar köklü bir futbol tarihinin mirasçıları oldukları su götürmez bir gerçek. Dünyanın en eski 2. futbol federasyonu, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nın ilk kez Britanya’ya taşınması(Celtic-1967), milli stadyumları Hampden Park’ta kırılan ve yeni güvenlik kuralları altında bir daha tekrarlanması imkânsız olan seyirci rekorları gibi ünvanlar hep “ekose etekliler”e ait.
Öte yandan, İskoçya’nın Premier Ligi (SPL)nin görünümü, geçtiğimiz yıl patlak veren krizin sonucu olarak büyük ölçüde değişmiş durumda. Ligin 2 iddialı takımından birisi olan Glasgow Rangers, mali gerekçelerden ötürü SPL’den atıldı ve ufak bir isim değişikliğiyle, SFL olarak kısaltılan ligin 3. kümesinde(bir başka deyişle 4.Lig) mücadelesine devam ediyor. Bu gelişmeler, ticari değerinin yüksek oluşundan ötürü “Old Firm” olarak adlandırılan Celtic-Rangers derbisinin ve bu iki takımın şampiyonluk yarışının en iyi ihtimalle 2015 yılına kadar izlenemeyeceğini gösteriyor. Bu da SPL’nin yayın hakları anlaşması yinelenirken, belki Celtic’i değil ama ligin diğer takımlarını endişeye düşürecek ölçüde bir gelir kaybına mahkum edebilir. Celtic açısından ise durum biraz daha farklı, önümüzdeki yıllarda İskoçya’dan bir başka Şampiyonlar Ligi katılımcısı çıkmazsa, Avrupa futbolunun bu büyük pastasından alacakları payı paylaşmak durumunda kalmayacaklar. Kulübün bu süreçteki kazancı, kaybından daha fazla bile olabilir.
Rangers Taraftarları Ne Yapıyor?
Peki, pre-endüstriyel futbolun cefakârları, endüstriyel futbolun ise müşterisi olan taraftarlar bu gelişmelere nasıl tepki veriyor? Rangers taraftarları, geçtiğimiz yıl Birleşik Krallık’ın vergi otoritesi, Her Majesty’s Revenue and Customs (HMRC) tarafından kulüplerine yaklaşık 75 milyon Poundluk bir borç faturası çıkartılmasıyla başlayan süreçte, seslerini duyurmaya çalıştılar. Nisan ayında, henüz Rangers ligden atılmamışken, binlerce taraftar Hampden Park’a yürüdü, bütün taraftarları gidişata engel olmaya çağırdı. Eski bir Rangers oyuncusu olan John Brown da yaz aylarında bir çıkış yaparak taraftarlardan, takımı Sevco isimli fona bırakmamak için, SFL 3. liginde oynanacak sezonun kombine biletlerinden almamaya çağırdı. Kendi cebinden 40 bin£’u bir fona yatırıp, zengin iş adamları ve eski futbolcuları da benzer bir katkıyı, taraftarların adına yapmaya çağırdı. Brown’un yeterince planlanmamış bu girişimi sonuç vermedi ve Rangers, yeni mali ve idari yapısı ve yetenekli gençlerden oluşan kadrosuyla, alt liglerde görülmemiş bir gişeyle iç saha maçlarını oynamaya devam ediyor. Kısacası, Rangers taraftarları şimdilik arka planda kalarak “Feda” demeyi tercih etmiş durumdalar. Geçtiğimiz hafta da nihayet liderliğe yükseldiler.
Taraftarlara Kulüp Yönetimlerinde Yer Yok mu?
Bu soruya henüz olumlu bir cevap vermek güç. Ancak 90’lı yıllarda Ada’da kurulan ve 2000’li yıllarda Avrupa’ya da açılan Supporters Direct adlı oluşum, mevcut düzenin sınırları içinde, alternatif bir futbol yönetimi için çalışmalarını sürdürüyor. Örneğin, bu oluşumun şemsiyesi altında kurulan Celtic Trust, yeşil-beyazlı yoncaya gönül verenlerin, kulüp yönetimlerinde hisse ve dolayısıyla söz sahibi olmasını hedefleyen bir hissedarlar birliği.

Önümüzdeki haftalarda bu girişimleri ele almaya çalışacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder