2 Şubat 2013 Cumartesi

Beraberlikler ve Sürprizlerle Dolu Bir Kupa



Güney Afrika-Fas karşılaşması, grup aşamasının en heyecanlı maçlarından birisiydi.

Beraberlikler ve Sürprizlerle Dolu Bir Kupa*
Güney Afrika’da ilk tur geride bırakılırken, Afrika futbolunda son yıllarda yaşanan dönüşümün örneklerini izlemeye devam ediyoruz. İlk bakışta göze çarpan olgu, Futbol geleneği Sahra Altı Afrikasından daha eskilere uzanan Kuzey Afrika takımlarının, hepsinin birden ilk turda elenmesi. Bu uzun yıllardır ilk defa yaşansa da, ilk dönüm noktası 1990 Dünya Kupası’nda Kamerun’un serüveni olan bir gelişme. ’94 ve 98’de Nijerya, 2002’de Senegal, sonraki yıllarda Fildişi Sahilleri ve Gana, kıta futbolunun dünya çapındaki temsilcileri oldular; bu durum son iki turnuvaya kadar Afrika Kupasına yansımıyordu. 2000’li yılların 3 kez üst üste şampiyonu Mısır’ın eksikliğine, Fas, Tunus ve Cezayir’in elenişi eşlik etti ve resim tamamlanmış oldu. Bu dönüşümün bir başka örneği ise, yetenekli oyuncuları kadrosunda bulunduran takımların, salt bu yeteneklerle yollarına devam edemeyeceğinin bir kere daha anlaşılması oldu. El Hamdoui, Aissadi, Amrabat gibi hücum silahlarına sahip olan Fas, oldukça dağınık bir görüntü sergilediği ilk maçtan sonra, Güney Afrika karşısında daha iyi bir oyun ortaya koyup 2 defa öne geçse de, ev sahibinin 2 güzel golüne engel olamadı. Bu grubun ve turnuvanın flaş takımı, nüfusu birkaç yüzbin olan Yeşil Burun Adaları ise, Angola’yı mağlup ederek Gana’nın son sekizdeki rakibi oldu. Geçtiğimiz hafta da bu satırlarda değinmiştim; başka hiçbir uluslararası organizasyonda Afrika Uluslar Kupası’nda olduğu kadar sürprizlerle karşılaşılmıyor. Bir başka sürpriz de, son şampiyon Zambiya’nın elenmesi oldu; hoş bir önceki sene, kupayı kazanması da sürprizdi!
Gruplar aşamasındaki 24 maçtan 13’ünün berabere sonuçlandığı bir turnuvadan bahsediyoruz. Futbolu heyecanlı kılan, sonuçların tahmin edilmesinin güçlüğüyse, turnuvanın son dönemecinde de  bu bilinmezlik sürecek mi, sorusu akıllara geliyor. Öncelikle belirtmek gerekir ki, şampiyonluğun favorisi Fildişi Sahilleri, neredeyse eksiksiz geldiği organizasyonun ilk aşamasında, beklentileri karşılayan bir oyun ortaya koydu. Gervinho’nun, kulüp takımındaki performansını aşan oyunu, turuncular için olumlu bir gösterge. Drogba, çok fazla ön plana çıkmasa da, bu büyük oyuncunun Afrika Kupası’nı kazanmadan futbolu bırakmak istemediği görülüyor. Gana da, Boateng’den yoksun olmasına rağmen, 2010 Dünya Kupası’ndaki oyununu hatırlatan pasajlar sunarak çeyrek finale geldi. Ev sahibinin de iyiden iyiye havaya girdiğini söylemek lazım. “Bafana Bafana” kaptanı Khumalo, turnuvadan önce bir araya gelerek yarı finali geçene kadar prim istememeye karar verdiklerini ve böylece, dikkatlerini dağıtacak bir konuyu açılmadan kapattıklarını söylüyor. Turnuvanın resmi sitesinden okunabildiği üzere, teknik direktör Gordon Igesund da, önceki şampiyonalarda oyuncuların, primlerini alamamaları halinde greve gitmekten bahsettiklerini ancak bu yıl bu konunun bir kenara bırakıldığını hatırlatıyor. Apartheid sonrası dönemde, ambargo kalktıktan sonra, uluslararası futbola ‘96 Afrika kupası şampiyonluğuyla dönen Güney Afrika, sonraki yıllarda hem Afrika, hem de Dünya kupalarında beklentileri karşılayamayan, ilk turlarda elenen bir takım olmuştu. Bu odaklanma kendilerine şampiyonluğu getirir mi bilinmez, ancak giderek artan seyirci desteği artısına da sahipler. Bir sözü de, turnuva tarihinin başarılı takımlarından Nijerya’ya ayırmak gerekir. 90’lı yılların yıldızlarından Jonathan Akpoborie, Kartalların şu ana kadar ortaya koyduğu oyun göz önüne alınırsa, Pazar Günü Fildişi Sahilleri karşısında bir mucizeye ihtiyaç duyduklarını söylüyor.
Dikkat çeken bir diğer gelişme, Adebayor’un üstün performansıyla Togo’yu gruptan çıkararak, bu turnuvalarda liderlik özelliği taşıyan futbolcuların, yapabilecekeri etkiyi bir kere daha göstermesi oldu. Nijerya ve eski şampiyon Zambiya’nın üzerinde grubunu lider tamamlayan Burkina Faso ile oynayacakları maç, çeyrek finalin heyecan verici kapışmalarından birisi olabilir. Bakalım haftasonu neler getirecek?
*Bu yazı, 01.02.2013 tarihli soL'da yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder