Güney Afrika-Fas karşılaşması, grup aşamasının en heyecanlı maçlarından birisiydi.
Beraberlikler ve Sürprizlerle Dolu Bir Kupa*
Güney
Afrika’da ilk tur geride bırakılırken, Afrika futbolunda son yıllarda yaşanan
dönüşümün örneklerini izlemeye devam ediyoruz. İlk bakışta göze çarpan olgu,
Futbol geleneği Sahra Altı Afrikasından daha eskilere uzanan Kuzey Afrika
takımlarının, hepsinin birden ilk turda elenmesi. Bu uzun yıllardır ilk defa
yaşansa da, ilk dönüm noktası 1990 Dünya Kupası’nda Kamerun’un serüveni olan
bir gelişme. ’94 ve 98’de Nijerya, 2002’de Senegal, sonraki yıllarda Fildişi Sahilleri
ve Gana, kıta futbolunun dünya çapındaki temsilcileri oldular; bu durum son iki
turnuvaya kadar Afrika Kupasına yansımıyordu. 2000’li yılların 3 kez üst üste
şampiyonu Mısır’ın eksikliğine, Fas, Tunus ve Cezayir’in elenişi eşlik etti ve
resim tamamlanmış oldu. Bu dönüşümün bir başka örneği ise, yetenekli oyuncuları
kadrosunda bulunduran takımların, salt bu yeteneklerle yollarına devam
edemeyeceğinin bir kere daha anlaşılması oldu. El Hamdoui, Aissadi, Amrabat
gibi hücum silahlarına sahip olan Fas, oldukça dağınık bir görüntü sergilediği
ilk maçtan sonra, Güney Afrika karşısında daha iyi bir oyun ortaya koyup 2 defa
öne geçse de, ev sahibinin 2 güzel golüne engel olamadı. Bu grubun ve
turnuvanın flaş takımı, nüfusu birkaç yüzbin olan Yeşil Burun Adaları ise,
Angola’yı mağlup ederek Gana’nın son sekizdeki rakibi oldu. Geçtiğimiz hafta da
bu satırlarda değinmiştim; başka hiçbir uluslararası organizasyonda Afrika
Uluslar Kupası’nda olduğu kadar sürprizlerle karşılaşılmıyor. Bir başka sürpriz
de, son şampiyon Zambiya’nın elenmesi oldu; hoş bir önceki sene, kupayı
kazanması da sürprizdi!
Gruplar
aşamasındaki 24 maçtan 13’ünün berabere sonuçlandığı bir turnuvadan
bahsediyoruz. Futbolu heyecanlı kılan, sonuçların tahmin edilmesinin
güçlüğüyse, turnuvanın son dönemecinde de
bu bilinmezlik sürecek mi, sorusu akıllara geliyor. Öncelikle belirtmek
gerekir ki, şampiyonluğun favorisi Fildişi Sahilleri, neredeyse eksiksiz
geldiği organizasyonun ilk aşamasında, beklentileri karşılayan bir oyun ortaya
koydu. Gervinho’nun, kulüp takımındaki performansını aşan oyunu, turuncular
için olumlu bir gösterge. Drogba, çok fazla ön plana çıkmasa da, bu büyük
oyuncunun Afrika Kupası’nı kazanmadan futbolu bırakmak istemediği görülüyor.
Gana da, Boateng’den yoksun olmasına rağmen, 2010 Dünya Kupası’ndaki oyununu
hatırlatan pasajlar sunarak çeyrek finale geldi. Ev sahibinin de iyiden iyiye
havaya girdiğini söylemek lazım. “Bafana Bafana” kaptanı Khumalo, turnuvadan
önce bir araya gelerek yarı finali geçene kadar prim istememeye karar
verdiklerini ve böylece, dikkatlerini dağıtacak bir konuyu açılmadan
kapattıklarını söylüyor. Turnuvanın resmi sitesinden okunabildiği üzere, teknik
direktör Gordon Igesund da, önceki şampiyonalarda oyuncuların, primlerini
alamamaları halinde greve gitmekten bahsettiklerini ancak bu yıl bu konunun bir
kenara bırakıldığını hatırlatıyor. Apartheid sonrası dönemde, ambargo
kalktıktan sonra, uluslararası futbola ‘96 Afrika kupası şampiyonluğuyla dönen
Güney Afrika, sonraki yıllarda hem Afrika, hem de Dünya kupalarında
beklentileri karşılayamayan, ilk turlarda elenen bir takım olmuştu. Bu
odaklanma kendilerine şampiyonluğu getirir mi bilinmez, ancak giderek artan
seyirci desteği artısına da sahipler. Bir sözü de, turnuva tarihinin başarılı
takımlarından Nijerya’ya ayırmak gerekir. 90’lı yılların yıldızlarından Jonathan
Akpoborie, Kartalların şu ana kadar ortaya koyduğu oyun göz önüne alınırsa, Pazar
Günü Fildişi Sahilleri karşısında bir mucizeye ihtiyaç duyduklarını söylüyor.
Dikkat çeken
bir diğer gelişme, Adebayor’un üstün performansıyla Togo’yu gruptan çıkararak,
bu turnuvalarda liderlik özelliği taşıyan futbolcuların, yapabilecekeri etkiyi
bir kere daha göstermesi oldu. Nijerya ve eski şampiyon Zambiya’nın üzerinde
grubunu lider tamamlayan Burkina Faso ile oynayacakları maç, çeyrek finalin
heyecan verici kapışmalarından birisi olabilir. Bakalım haftasonu neler
getirecek?
*Bu yazı, 01.02.2013 tarihli soL'da yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder